29 Ekim 2010 Cuma

Honduras

Darbe, muz, fakirlik, Mayalar, harika sahiller, papağanlar, tortilla, mango, orkide, tarantula, el yapımı puro, milli parklar, şelaleler, rafting, kahve plantasyonları, binbir çeşit adını bilmediğim hayvan, hamak, turkuaz rengi sular, rüzgar sörfü, dünyanın ikinci büyük su altı kayalıkları, yağmur ormanları, jaguar, puma, Unesco Dünya mirası Copan harabeleri ve tabii ki futbol ile karşınızda Honduras. Bir anda aşık etti bu ülke kendine beni.


Güneyde Nikaragua, batıda ise Guetamala ve El Salvadora komşu bu pek güzel Güney Amerika ülkesinin kuzeyi Karibik Denizi (644km'lik kıyı şeridinde ömrüm geçsin :) güneyi ise Pasifik tarafından kuşatılıyor (okyanus biraz serin olur gerçi ama buna da razıyım: 124km'lik sahil). Ülkenin güneybatısındaki Fonseca körfezinde şirin mi şirin irili ufaklı birçok volkanik ada, karibik kıyısında da ülkenin başlıca gelir kaynağı olan muz plantasyonları yer alıyor. Tropik bir iklimin hüküm sürdüğü ülkenin ırmaklarının çoğu Atlantik Okyanusu'na dökülüyor, bunlardan en uzun ikisi 320km ile Río Patucave ve 240km'lik Río Ulúa. En büyük gölü, aynı zamanda en büyük içme suyu rezarvuarı olan 285km2'lik Lago de Yojoa.

Bir çok Güney Amerika ülkesi gibi burada da resmi dil İspanyolca. Turizmin de bence gelir kaynakları arasında sayılabileceği bu cennetten kopma yer, onca güzelliğinin yanısıra ne yazık ki Haiti'den sonra Orta Amerika'nın ikinci en fakir ülkesi. Bu fakirliğin kötü sonuçlarından biri olarak, üye sayısının 40000leri bulduğu tahmin edilen çoğunlukla fakir ailelerin çocuklarından müteşekkül anarşist/terörist sağı solu dağıtan genç toplulukları ortaya çıkmış. Ülkede aynı zamanda hareketli bir politik hayat var ama ben bu konulara girmek niyetinde değilim.

Önemli şehirleri arasında bir milyonluk (2001) başkent Tegucigalpa ve ticaret merkezi San Pedro Sula (491.000) sayılabilir. Bu iki şehir aynı zamanda ülkenin üç önemli uluslararası havalimanına ev sahipliği yapıyor. La Ceiba ve Puerto Cortés ise Karibik kıyısındaki önemli liman şehirlerinden.

Ülkenin para birimi Lempira ve 1 Lempiranın üzerinde 1537'de hayata gözlerini yumana dek İspanyol istilacılara karşı direnen bir kızılderili olan Lempira Bey'in fotoğrafı var. 
Şimdi sizleri aşağıya eklediğim fotoğraflar ve iki adet video ile başbaşa bırakıyorum. Videolar 2009 yılında ülkenin tanıtımı için turizm enstitüsü tarafından çekilmiş/çektirilmiş. Her ne kadar ben videoları izledikten sonra pencerenin dışındaki Alp'lerin tepelerine yağmış karlar tarafından hayal dünyamdan gerçek dünyaya pat diye alaşağı edildiysem de, birkaç dakikalığına da olsa hamakta sallanmakta olduğumu düşünmek harikaydı.

Hamiş: Bu gönderi, şu an gemisi ile New Orleans'dan Panama'ya doğru seyir halinde bulunan kaptana gelsin (1).
Hamiş 2: Sanırsam Türkiye'den vize talep etmiyorlar, yani bir sonraki tatil istikameti göz kırpar gibi. Fotoların kalitesi iyi değil ama gitmek nasip olursa kendi çekeceğim fotoğraflar ile telafi ederim artık.

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...